Ülkemizde garanti olan birşey var ise o da benzin fiyatlarının durmadan arttığıdır heralde. Bu yüzden kullanıcılar olabildiğince dizel otomobillere yönelmiş durumdalar. Dizel otomobil denince akla; olabildiğince sıkıcı, aile babası ve hatta sedan bir otomobil geliyor. Bugün daha sportif ve hareketli görünen Megane Coupe’yi inceleyeceğiz.

Kabin
Megane Coupe’de kabin aslıdna ikiye ayrılıyor; ön ve arka. Sürücü bölümü oldukça ferah ve oldukça ergonomik. 5 kapılı Megane’dan farkı ise ‘Fransız’ üretimi olması. Türk üretimi olan Megane’larda çokça görülen tuşların üstlerinin soyulması ve trim sesi gibi problemler Coupe yani Fransız üretimi olanlarda hiç yok. Trim sesine değinmişken, gerçekten inanılmaz sessiz bir kabine sahip Megane Coupe. Ne trim ne de yol sesi içeride premium sınıf bir otomobil havası hakim. Camların yüksek konumlanmasından dolayı ilk koltuğa oturduğunuzda kendinizi çok aşağıda hissedebilirsiniz, panik olmayın alışmayı bekleyin. Emin olun bu durum hoşunuza gidecek. Kullandığım modelde cam tavan yok ama olsa sanırım daha da ferah bir kabine sahip olacaktı.



Sürüş
Megane Coupe’yi alırken kafamda ki tek soru işareti ‘sürüş’tü. Çünkü Ibiza Cupra’dan vazgeçip dizel bir makina alma isteğiyle sürüş keyfimden olmak istememiştim. İlk izlenimim çok ama çok konforlu oluşuydu. 205/50/17 lastiklerin de katkısı yadsınamaz tabii ki. Bu konfora rağmen otomobilde ‘fazla yatma, virajlarda yığılma, direksiyon tepkisizliği’ gibi problemlere rastlamadım. Direksiyon düşük hızlarda biraz fazla hissiz ancak hız arttıkça kendini çok iyi toparlıyor. Vites geçişleri hafif kemikli ve uzun. Debriyaj ise klasik bir Renault, ‘çok yukarıda kavrıyor’. Bu durum dur kalk trafikte biraz sinir bozabiliyor. 1.5 DCI kendini ömür ve yakıt tüketimi konusunda kanıtlamış bir motor. Çok iyi bir performansa sahip olduğu söylenemez ama yakıt tüketimi ile yüzünüzü güldürecektir. 500km’lik test sürüşümde genellikle şehiç içi kullanım ile 5.2 litrelik bir yakıt tüketimi söz konusu.


Sonuç



Nissan son dönemlerin en çok rağbet gördüğü B segmentinin MPV tarafında bir süredir Note modeliyle yer alıyor. Her ne kadar ilk jenerasyonuyla çok dikkat çekmese de Note aslında işini oldukça iyi yapan, başarılı bir otomobil. Üstelik Nissan’ın bu sınıftaki tek alternatifi olarak da omuzlarındaki yük çok ciddi.
Bakalım Avrupa pazarı için geliştirildiği söylenen ve ekonomik Renault dizeliyle piyasaya sunulan yeni Note ne gibi yenilikler getiriyor?



B segmenti bir otomobilden çok lüks bir iç kabin beklenemez, önemli olan tutarlı, ergonomik ve olabildiğince sessiz olmasıdır. Nissan Note bu üçünü de başarıyla sağlıyor.
Göstergeler göz alıcı ve lüks tasarlanmışlar. Eco mode’a geçtiğinizde ve ne kadar ‘ekonomik’ gittiğinize göre renkler değişiyor. Bu ayrıntı güzel düşünülmüş ve Eco Mode’un kullanımına keyif katıyor. Ortada konumlandırılan LCD ekrandan Eco Mode puanınızı görebiliyorsunuz.

Test aracımız Platinum donanım seviyesine sahip, yani ‘en dolu’ Note. Bu donanım ile birlikte kör nokta uyarı, şerit takip sistemi ve çevre görüş sistemi gibi özellikler alınıyor, ki Nissan buna Safety Shield adını veriyor. Genelde bu sınıfta böylesine teknolojik donanımlara rastlamayız (hatta sınıfında tek) ama Nissan’ın buna yer veriyor olması güzel. Geri görüş kamerasının çözünürlüğü çok düşük cisimleri ayırt etmek oldukça zor. Ama geri kalan özelliklerde LCD ekran gayet tatminkar ve kullanışlı.
Hacim ve kullanışlılık olarak Note sınıfının en iyilerinden biri. Arka koltukların ileri- geri hareket etmesi gerçekten çok işe yarıyor ve bu sayede bagaj hacmini 325 ila 411 litre arasında değiştirebiliyorsunuz. Üstelik koltuklar katlandığında ortaya çıkan bagaj hacmi Ford’un, bir üst sınıfta yer alan S-Max modelinden bile fazla. Kumaş koltuklarda ısıtma özelliğinin olması da olumlu.

Test aracımız 12 bin kilometrede olmasına rağmen kabinden hiç bir trim sesi gelmiyordu, bu da kalite olarak Nissan’ın iyi bir iş çıkarttığını gösteriyor.
Kabin genel olarak oldukça kullanışlı ve ferah yapısıyla dikkat çekiyor ve kalitesiyle de öne çıkıyor. B sınıfında yer alan bir MPV’den beklentileri fazlasıyla karşılıyor.


Nissan Note’ta Renault’dan tanıdığımız 1.5 dCi ünite bulunuyor. Bu ünite 90 bg güç ve 200 Nm tork üretiyor. Bu değerler otomobile yüksek performans kazandırmıyor elbet ama yetersiz olduğunu da söyleyemeyiz. 11.9 sn’lik 0-100 km/s hızlanma süresi bu tarz bir otomobil için yeterli, ayrıca şehir içindeki esneklik değerleri beklentileri karşılıyor. Bunda yüksek tork değerinin etkisi büyük.
Otomobil ‘Eco Modunda’ oldukça hantal ama bir o kadar da az yakıt tüketimi sunuyor. Yaptığımız uzun yol testinde Note 3.5 litre/100 km yakıt tüketti, sıkışık şehir için trafiğinde ise 5.2 litre/100 km yakıt tüketimi vardı. Yeni Note neredeyse bir hibrid kadar az yakıyor, yani segmentinin ilk şartını hakkıyla yerine getirdi diyebiliriz.

Otomobil genel olarak rijit bir yapıya sahip, performanslı kullanımda bile tutarsız bir davranış sergilemiyor. Tutunma limitleri gayet yüksek ve gövde kontrolü oldukça iyi. ESP standart donanımda bulunuyor ama tutunma limitleri yüksek olduğu için sportif kullanımda dahi ESP’ye ihtiyacınız kalmıyor.
Keyifli ve konforlu diyebileceğimiz Note sürüş olarak bizlerden geçer not alıyor.

Sınıfındaki güçlü rakiplerine karşı, lüks sayılabilecek kabini, konforu, sürüş karakteri ve çok az olan yakıt tüketimi ile eli oldukça kuvvetli.

Kullandığımız Platinum paketin satış fiyatı 64.350 TL (kampanyalı 60.140 TL) olarak görünüyor, en büyük rakibi olan Clio’nun en dolu paketi (Icon) ise 55.000 TL’ya alıcı bekliyor. B sınıfı bir otomobil için bu fiyat farkı oldukça fazla ama Note’un Clio’dan daha geniş kabin ve donanım sunduğunu da eklemek gerek. Ayrıca yine MPV sınıfında ciddi bir rakibi olan Ford B-Max’in en üst donanımı olan 1.5 TDCi Titanium’un 56.115 TL’lik fiyatına göre de yüksek kalıyor.

Nissan Note sınıfı için lüks ve düşük yakıt tüketimine sahip olabilir ancak fiyatlandırma stratejisinin biraz daha agresif olması gerekiyor. Bu Note’un en zayıf halkası diyebiliriz.
Fiyatı haricinde segmenti için standartları belirleyen bir otomobil diyebiliriz Nissan Note hakkında...